Sincan-Sanayi elektrikli hattının
olduğunu ve sabah ve akşam ikişer kez olmak üzere günde dört
kez sefer yapıldığını duymuş, görmek için Sincan'a gitmiştik.
Akşamüzeri seferi olduğu için dizi Sincan'dan Sanayi
istasyonuna neredeyse boş giderken bir yandan merakla çevreyi
ve özellikle de Ankara-İstanbul Sürat Demiryoluna ait tüneli
incelerken bir yandan da ben emektar Sony Mavica FD-7
makinemle fotoğraf çekiyordum. İşte bu karede Altan Ağabey A4
14 034c vagonundan tünele bakarken. Bu günün bir
özelliği Altan Ağabeyin doğum günü olmasıydı. O günü insan
yaşamında sadece bir kez yaşanabilecek bir gün kılan ise
Sanayi-Sincan seferi sırasında makinistimiz Soner Gürkan'ın (11.
Ağustos 2004 günü Tavşancıl İstasyonundaki tren kazasında
yaşamını yitirdi, nur içinde yatsın) bizi A4
14 034a kabinine davet etmesi, bununla da
yetinmeyip kendi denetiminde dizinin kullanımını Altan
Ağabeye bırakmasıydı. Altan Ağabey için son derece sıra dışı
bir doğum günü armağanıydı ilk kez tren kullanmak (24.
Eylül. 2003).
Bir dönem TCDD ile MKE davalı
olmuş, dava süresince hurdalar TCDD'nin depolarında birikmiş,
davanın MKE lehine sonuçlanması ile biriken tüm hurdalar MKE
Hurda İşletmesine taşınmıştı. Altan Ağabey geniş çevresi
sayesinde MKE İzmit Hurda İşletmesinden 8006 ve 8007 elektrikli dizilere ait plaketleri
bedeli karşılığı edinmiş, arkadaşının "Altan, bırak bu ufacık
plaketleri, ben sana dizinin makinist bölmesini kesip vereyim,
götür bahçene" dediğini gülerek anlatıyordu. Saklayacak yeri
olmadığından tüm plaketleri bana verdi. Yukarıdaki plaket kat
kat boyalı idi. Epeyce boya sökücü kullanarak bu boyaları
büyük ölçüde çıkardım ama plaketin ilk rengi olan kırmızı
direndi boya sökücüye. Kıyıp da çıkaramadım orijinal boyasını.
TCDD yazısının T ve D harflerinde daha sonra sürülen mavi
boyanın izleri görünüyor.
Aynı plaketten İstanbul (Sirkeci) Demiryolu Müzesnde de (sağ
üstte) bulunuyor olması büyük şans, 6 numaralı dizinin a
vagonunun iki plaketi birden korunmuş oldu. Fotoğraftaki hanım
müzenin kurucusu ve müdürü Ruhan Çelebi.
Bu da aynı dizinin c vagonuna
ait, kat kat boyalı plaketi.
Altan Ağabeyin bir merakı da
edindiğimiz plaketlere ait taşıtların çalıştığı döneme ait
fotoğraflarını bulmaktı. 8006'nın çalıştığı günlerde
Sirkeci Garına girerken çekilmiş bir fotoğrafını
bulabildim ve Altan Ağabeyin isteği doğrultusunda
plaketiyle birlikte buraya aldım. Bir dönem 8 000 ve 14
000 banliyö dizilerine reklam alınıyordu, fotoğraf o
zamanlarda çekilmiş olmalı, üstelik diziler b1
vagonlarıyla dört vagonlu olarak çalışırken.
8006 dizinin b vagonu hurdalığa
gelmemiş ama 7 numaralı dizinin sonradan Adapazarı Demiryol
Fabrikası (ADF, şimdiki TÜVASAŞ) tarafından 1968-1970 yılları
arasında üretilen ve uzun yıllar hizmet verdikten sonra
çıkarılan dördüncü vagonuna ait plaket hurdalıktan gelmişti.
Dizideki diğer vagonların bağlı olduğu istasyon Sirkeci iken
b1 vagonları Haydarpaşa'ya bağlıydılar.
8007'nin Sirkeci Garında peronda bekleyen bir fotoğrafını
bulunca Altan Ağabeyin isteğine uygun olarak burada paylaşmak
istedim. Orijinal kırmızı-beyaz renklerindeki 8007'nin
yanındaki dizide de reklam olmalı.
8007'nin b1 vagonundan çıkan ve vagonların iki bölme olduğu
döneme ait yolcu kapasitesi bilgi plaketi.
8006'nın kat kat boyalarını
temizlemeye çalıştığım ve orijinal boyası boya sökücüye ve tel
fırçaya büyük ölçüde direnen üretici plaketi.
Kırıkkale MKE Hurda Müdürlüğünden
kendimiz sökerek satın aldığımız DE 24 262'nin numara plaketi
ve üretici plaketlerinden birisi. ELMS plaketini ise hiç
boyanmamış ve neredeyse çil durumda hurdaya çıkarılmış ahşap
bir yük vagonuna çakılı halde bulmuştuk. DE 24 000'lerde TÜLOMSAŞ plaketinden
önce bu plaketler bulunduğu için birlikte fotoğraflamayı uygun
buldum.
Kırıkkale MKE Hurda Müdürlüğünden
DE 21 504'e ait
ön sağ fener.
Fenerin ön yüzündeki Fresnel
merceği kırılmış, alttaki koruma camı kalmış. Yan yüzlerdeyse hem Fresnel
hem de içteki koruma camı duruyor. Kablolar aşağıya
bakan 3/8" boru ile fenere giriyor.
Yan
camlar içeriden karton ile kapatılmış ve fenerin yanlardan
ışık vermesi önlenmiş.
Fenerin üzerinde bulunan kapak büyük olasılıkla farklı
renklerde (kırmızı ve yeşil) filtrelerin bulunduğu döner bir
diske sahipti. Filtreler kalmadığı gibi boya ve pas
nedeniyle dönen disk de yapışmış. DE 20 000 lokomotiflerde de aynı
fenerlerden vardı.
DE 21 504'e ait ön sağ fenerden
çıkan yerli Edison 110 V 40 W E27 duylu akkor filamanlı ampul.
Lokomotif 85 V DC (72 V akü grubu şarj sırasında 84 V'a kadar
yükseliyor) tesisata sahip olduğundan 110 V ampul çok hoş
kızıla çalan bir sarı ışık veriyor olmalı.
DE 21 504'e ait makinist
kabinini aydınlatan 85 V tırnaklı (bayonet) duylu ampul ve
duyu.
Yine Kırıkkale MKE Hurda
Müdürlüğünden DE 21 504'e ait kumlama ve totman pedalları.
Yıllar içinde lokomotifle birlikte Türkiye'yi gezerken pedal
üzerindeki kare tırtıklar düzelip silinmeye yüz tutmuş. Aynı
pedallar GM üretimi DE 22 000'lerde de var.
DE 21 504'e ait düdük zinciri ve
tokmağı. Yukarıdaki kol zincir çekildiğinde pim çevresinde
dönüyor ve kıvrık kısa kısmı düdük valfini açarak basınçlı
hava ile ses çıkartmasını sağlıyor.
DE 21 504'e ait paralelkenar cam
sileceği.
DE 21 504'ün kabinindeki jeneratör
(generator yazıyor) ikazı şalterinin çerçevesi
DE 21 504'ün kabinindeki Dizel durur şalterinin çerçevesi
DE 21 500'lere ait hız
sayacının (kilometre saatinin) dingilden sinyal aldığı
alternatör. Bu alternatör hiç kullanılmamış olup tüm
lokomotiflerin servis dışı edilmesi ile hurdaya
çıkarılmıştır.
Alernatöre ait
plaket.
Altan Ağabey 18. Ağustos. 2005
günü MKE Kırıkkale Hurda Müdürlüğünde benimle birlikte bir
yandan DE 21 504'ün üzerinden sökülebilecek parçalara bakarken
bir yandan da cep telefonuyla o günü belgelemişti. İşte o
fotoğraflardan benimle paylaştıkları:
DE 21 504'ün kabininin hurdalıktaki durumu. Lokomotifin
orijinal tamponları yuvarlaktı, bu makinenin sağ tamponu
değişmiş.
Lokomotifi tanımamıza yardımcı olan kabin içindeki numarası.
Lokomotife ait hasarlı sol ön fenere bakıyorum.
Acaba MKE Kırıkkale Hurdalığına
dadandığımız zamanlar mıydı yoksa trenlere bakmak için
Kırıkkale taraflarına Altan Ağabeyin ilk yerli Toyota
Corollalarından 06 TMT plakalı otomatik vitesli arabasıyla
gittiğimiz zaman mıydı anımsayamadım. Dönüşte çift makine (DE
24 144 - DE 24 397) ile çekilen bir yük trenine rastladık
Irmak tarafından Ankara'ya giderken ve Derya Ferendeci'nin bize
anlattığı, buharlı lokomotifleri kovalayanlar gibi biz de bu
yük trenini kovalamaya başladık, güzel fotoğraflar çektik (8. Mart.
2005).
Yine insan yaşamında sadece bir
kez yaşanabilecek bir olay: Sabah üniversiteye henüz gelmişken
Altan Ağabey telefon ediyor ve ortak dostumuz Gani Ustanın
(Makinist A. Gani Evis) Ankara Demiryol Fabrikasına lokomotif
teslim etmek üzere geleceğini, acele edersek kendisini
Eskişehir'de yakalayabileceğimizi ve DE 24 000 ile Marşandiz
Garına kadar yolculuk edebileceğimizi söylüyor. Aceleyle Bölüm
Başkanımızdan izin alıyorum ve Altan Ağabey ile buluşup onun
otomobili ile Eskişehir'e yola çıkıyor, öğle saatlerinde
Eskişehir Garının önünde oluyoruz. Gani Usta yemek yiyor ve
trenin hareketi için haber bekliyor. Bir yük treninin ikinci
makinesi olan ve sıcak sevk edilen DE 24 082'ye geçiyoruz.
Esas makinemiz DE 24 153'ün makinistleri henüz yok ve yük
treninin hareket saati belirsiz. Bir süre sonra esas makinenin
makinistleri de geliyor ve derken trenimiz hareket ediyor. Bir
yandan fotoğraf bir yandan film çekerken arada objekifimi
Altan Ağabey ve Gani Ustaya çevirmişim bu unutulmaz
yolculukta. Polatlı'ya yaklaşırken Ankara'dan akşam
saatlerinde hareket eden ekspreslerle karşılaşmaya başladık.
Çoğunlukla saydinglerde peş peşe ekspreslerin geçmesini
bekliyor veya sadece bir istasyon ilerledikten sonra yine
buluşmalar için saydinge alınıyorduk. Esas makinemizin
makinistleri bitkileri iyi tanıdıkları için hemen makineden
atlıyor çevreden baharda fışkıran otlardan toplamaya başlıyor,
Gani Usta da dahil biz bu işten hiç anlamadığımız için koyu
sohbetimize ya makinede veya istasyonda devam ediyorduk.
Sincan'a vardığımızda gece yarısına birkaç dakika vardı ve son
banliyö trenini yakalayarak Marşandiz'de misafirhanede
kalacak, ertesi gün bakımdan yeni çıkmış bir DE 11 000 ile İzmir'e dönecek
Gani Ustaya veda ettik. Altan Ağabey ertesi sabah erkenden
Eskişehir'e gitmiş, arabasını garın önünden alıp Ankara'ya
dönerken yolda Gani Ustaya rastlamış ve DE 24
000 tarafından çekilen DE 11 000'in ikinci makine olarak
gittiği treni takibe başlamış. Esas makinenin makinistleri
izleyen arabayı fark edip şüphelenmişler ve polise haber
vermek üzerelerken Gani Ustanın makineden sarkıp Altan Ağabeye
el salladığını görerek son anda vaz geçmişler (8. Nisan.
2005).
Sabuncupınar istasyonuna i-tipi emniyet tesisatını
incelemek üzere 18. Kasım 2006 günü birlikte gitmiştik.
Oturanlar (soldan sağa) Bülent Karaca (TCDD 72. kısım
mekanik sinyal şefiliği), Altan Ağabey, Yusuf Sünbül (TCDD
makinisti), ayakta ben ve ev sahibimiz Sabuncupınar İstasyon
Şefi (18. Kasım. 2006).
Yine aynı gezi anısına istasyon binası önünde çektiğimiz
fotoğraf (18. Kasım. 2006).
Ortak tanıdığımız, buharlı makinistlerinden, eğitimci ve
makinist Ahmet
Tuğral Usta (solda) ile bir anı (8. Kasım. 2007).
TÜVASAŞ'tan tanıdığımız Sayın Faruk Sınır'ın ev sahipliğinde
Altan Ağabey ile yaptığımız bir TÜVASAŞ gezisinden hatıra
kalan hurda imdat freni plaketi.
Üzerinde çalıştığını söylediği KL 46 000'lerle ilgili
sunumuna ait 9. Eylül. 2020 tarihli yazışmamızın eki.
28. Mart. 2016 tarihli mesajında "Bugün, ELMS'den bir sofaj
vagonu eşliğinde 3. bölgeye teslim edildi. Ben teslim aldım.
Kaderin cilvesine bakın; plaket numarası DE 24 082!" demiş. Benim
için unutulmaz bir anı olan DE 24 082 ile yaptığımız
yolculuğu Altan Ağabey de herhalde hiç unutmamış ki yıllar
sonra bir olanak çıkıp da kendisine H0 ölçekli DE 24 000
yaptırdığında numarasını 082 seçmiş.
Covid-19 salgını nedeniyle ilk kısıtlamalar başlayıp eve
kapandığında maket trenlerini kurmuş, DE 24 082'yi
fotoğraflayıp heyecanını benimle paylaşmıştı. Yan hattaki
kırmızı-beyaz 85 000 şofaj vagonları da bir dönem DE 24
000'lerin ve yolcu trenlerinin ayrılmaz parçasıydı. Arkada
görünen sarı dizileri ise MT 5 300 mototrenlere çevirmeyi
isterdi Altan Ağabey (28. Mart. 2020, DE 24 082'yi teslim
alalı tam dört yıl olmuş).