İçindekiler

Giriş

Türkiye son 4 yılda dört önemli seçim yaşadı: 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanı seçimi, 7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçimi, 1 Kasım 2015 Milletvekili Genel Seçimi ve 16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Referandumu. Bu yıl da 24 Haziran’da Milletvekili Genel Seçimi ve Cumhurbaşkanı seçimi birlikte yapılacak.1

Her seçimde olduğu gibi 24 Haziran seçimlerinde de partilerin ve adayların alacakları oy oranlarının tahminine ilişkin pek çok anket ve analiz yapılıyor. Bu tahmin ve tartışmalarda en önemli konulardan biri seçmen tercihlerindeki değişimleri yansıtan oy geçişleri, çünkü partilerin/adayların bir önceki seçimden farklı oy alması için seçmen tercihlerinin değişmesi gerekiyor.

İki seçim arasında oy geçişlerinin tahmin edilmesine yönelik olarak genellikle iki yöntem kullanılıyor: seçmen anketleri ve istatistiksel yöntemler.

Seçmen anketlerinde seçmenlere iki seçimde nasıl oy kullandıkları soruluyor. Seçmen anketlerinin doğru olmasının ön koşulu seçmenlerin doğru cevap vermesi ve anket örnekleminin tüm seçmenleri yansıtması. Seçmenlerin bir bölümü, örneğin bir partiye oy veren seçmenler, tercihlerini açıklamak istemezlerse anket sonuçlarında yanlılık olabiliyor. Ayrıca anketlerin örneklem büyüklüğü genelde ülke düzeyinde tahmin verecek şekilde belirleniyor, çünkü bölge düzeyinde tahmin yapmak istendiğinde anket maliyeti artıyor.

Oy geçişleri tahmininde kullanılan ikinci yöntem, istatistiksel yöntemler. Bu yöntemlerde iki seçim sonuçları kullanılarak oy geçişleri istatistiksel olarak tahmin ediliyor.

İstatistiksel yöntemlere bir örnek vermek gerekirse, iki seçim olduğunu ve seçimlere A, B ve C partilerinin girdiğini varsayalım.

İki seçim bölgesindeki oy dağılımı tablolardaki gibi olsun. Her iki seçim bölgesinde de 200 seçmen var.

Tablolardaki son sütun 1. seçimde partilerin aldığı oyları, son satır da 2. seçimde alınan oyları gösteriyor. Tablodaki verilere göre 1. Seçim Bölgesinde A, B ve C partilerine 1. seçimde 100, 60 ve 40, 2. seçimde de ise 40, 65, 95 oy verilmiş. Bu değerler gözlenebilen değerler. 1. Seçim Bölgesinde 1. seçimde A partisine oy veren 100 seçmenden 40’ı 2. seçimde A partisine, 10’u B partisine ve 50’si C partisine oy vermiştir. Oy geçişlerine ilişkin bu değerler gözlenemeyen değerler.

İstatistiksel yöntemde oy geçişlerine ilişkin değerler, iki seçimde kullanılan oy verilerinden tahmin ediliyor. Sadece bir seçim bölgesine ilişkin veriler kullanıldığında tahmin yapmak mümkün değil, çünkü seçim sonuçlarını açıklayacak sonsuz sayıda çözüm bulunuyor. Fakat seçmenlerin benzer şekilde davrandığı birden fazla seçim bölgesine ilişkin sonuçlar olduğunda istatistiksel yöntemler kullanılarak oy geçişlerinin büyüklüğü tahmin edilebiliyor.

Örneğin iki farklı seçim bölgesindeki sonuçlara bakıldığında, 2. seçimde C partisinin oy oranının arttığı ve bu artışın ilk seçimde A partisinin çok oy aldığı seçim bölgelerinde daha fazla olduğu gözleniyor. Bu nedenle 1. seçimde A partisine oy veren seçmenlerin önemli bir kesiminin 2. seçimde C partisine oy verdiği tahmin edilebilir. Seçim bölgesi sayısı fazla olduğunda ve kullanılan seçim bölgelerinde seçmenler benzer şekilde davrandığında oy geçişlerine ilişkin geçerli tahmin yapılabiliyor.


Geçmiş dört seçimdeki oy geçişi tahminleri

Oy geçişleri tahmininde farklı teknikler kullanılabiliyor. Bu çalışmada her il için mahalle düzeyindeki veriler kullanılarak ekolojik çıkarım (ecological inference-ei) yöntemi ile oy geçişleri tahmin edildi 2.

İl düzeyinde seçmen davranışları farklılaşabileceği için tahminler her il için ayrı ayrı yapıldı. Analiz sonuçlarının daha rahat görülebilmesi amacıyla sonuçlar Türkiye geneli ve 5 ayrı bölge için birleştirildi. Bölgeler Haziran 2015 seçimlerinde alınan oylara göre aşağıdaki şekilde tanımlandı:

1. Bölge: CHP’nin %30 ve daha fazla oy aldığı 15 il (Antalya, Artvin, Aydın, Balıkesir, Bartın, Denizli, Edirne, Eskişehir, Hatay, Kırklareli, Muğla, Tekirdağ, Zonguldak, Çanakkale, İzmir).

2. Bölge: HDP’nin %30 ve daha fazla oy aldığı 16 il (Ardahan, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Iğdır, Kars, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli, Van, Şanlıurfa, Şırnak).

3. Bölge: İlk iki bölge dışında kalan ve AKP’nin %50 ve daha fazla oy aldığı 28 il (Adıyaman, Afyonkarahisar, Aksaray, Bayburt, Bolu, Düzce, Elazığ, Erzurum, Gümüşhane, Giresun, Kahramanmaraş, Karaman, Kayseri, Kırıkkale, Konya, Kütahya, Malatya, Nevşehir, Ordu, Rize, Sakarya, Samsun, Sivas, Tokat, Trabzon, Yozgat, Çankırı, Çorum).

4. Bölge: Diğer 21 il (Adana, Amasya, Ankara, Burdur, Bursa, Bilecik, Erzincan, Gaziantep, Isparta, Karabük, Kastamonu, Kırşehir, Kocaeli, Kilis, Manisa, Mersin, Niğde, Osmaniye, Sinop, Uşak, Yalova).

5. Bölge: İstanbul – Nüfus açısından Türkiye’nin en büyük ili olan İstanbul tek başına bir bölge olarak değerlendirildi.

Oy geçişleri 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanı Seçimi, 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri, 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri ve 16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Referandumu için tahmin edildi.

Aşağıdaki şekillerde Türkiye geneli ve 5 bölge için oy geçişleri özetleniyor. Bu şekillerde ilk sütun Ağustos 2014 Cumhurbaşkanı seçiminde üç adayın aldığı oyları gösteriyor. Adaylar: RTE (Recep Tayyip Erdoğan), SD (Selahattin Demirtaş), Eİ (Ekmeleddin İhsanoğlu).

İkinci ve üçüncü sütunlarda Haziran 2015 ve Kasım 2015 seçimlerinde siyasi partilerin aldığı oylar bulunuyor. AKP (Ak Parti), CHP (Cumhuriyet Halk Partisi), HDP (Halkların Demokratik Partisi), MHP (Milliyetçi Hareket Partisi), SP (Saadet Partisi) ve BBP (Büyük Birlik Partisi) dışındaki tüm partilerin ve bağımsız adayların oyları “Diğer” kategorisinde birleştirildi.

Son sütunda ise Nisan 2017 referandumu sonuçları yer alıyor.

Bu şekillerde “SeçimDışı” kategorisi, seçime katılmayan veya geçersiz oy kullanan seçmenler ile o seçimde ilk (veya son) kez oy kullanan seçmenleri kapsıyor.

Okuyucunun tüm verileri görebilmesi ve istediği akışları detaylı olarak değerlendirebilmesi için şekiller etkileşimli olarak hazırlandı. İmleç (cursor) sütunlar üzerinde 1-2 saniye tutulduğunda ilgili adayın/partinin aldığı (model tarafından tahmin edilen) oy sayısı gösteriliyor. İmleç bir akış bandı üzerinde tutulduğunda ise, o akış bandı koyulaşıyor ve iki seçimde ilgili adaylar/partiler arasında değişen oy sayısı gözüküyor. Bu sayılar bin kişi olarak ifade ediliyor; yani 458 sayısı 458bin kişi, 16360 sayısı 16 milyon 360 bin kişi anlamına geliyor.

İmleç bir kutu üzerinde tıklanıp yukarı/aşağı doğru hareket ettirilerek seçilen kutunun yeri değiştirilebilir. Böylece okuyucu şekildeki kutuların yerini istediği şekilde düzenleyebilir.

Türkiye

Ağustos 2014 > Haziran 2015 > Kasım 2015 > Nisan 2017


CHP'nin güçlü olduğu iller

Ağustos 2014 > Haziran 2015 > Kasım 2015 > Nisan 2017


HDP'nin güçlü olduğu iller

Ağustos 2014 > Haziran 2015 > Kasım 2015 > Nisan 2017


AKP'nin güçlü olduğu iller

Ağustos 2014 > Haziran 2015 > Kasım 2015 > Nisan 2017


Diğer iller

Ağustos 2014 > Haziran 2015 > Kasım 2015 > Nisan 2017


İstanbul

Ağustos 2014 > Haziran 2015 > Kasım 2015 > Nisan 2017



Sonuçlar

Oy geçişlerinin parti bazındaki detaylı sonuçlarını yazının en sonunda okuyabilirsiniz.

Özet olarak, son 4 seçimdeki oy geçişleri üzerine yapılan tahminler, CHP seçmenlerinin oy verme davranışı açısından en istikrarlı seçmen grubu olduğunu gösteriyor. CHP seçmeni ile diğer partiler ve “seçim dışı” arasında oy geçişleri oldukça düşük. Bir başka deyişle, CHP seçmeni her şeye karşın kendi partisine oy vermeye devam ediyor. Bu durum, CHP’den diğer partilere oy geçişi olmaması anlamında CHP açısından olumlu olmakla birlikte, diğer partilerden, yeni seçmenlerden ve seçim dışı seçmenlerden CHP’ye oy geçişinin de az olduğu görülüyor.

Oy geçişgenliği en çok olan partilerden biri AKP. AKP’nin oyları MHP, seçim dışı ve (HDP’nin güçlü olduğu illerde) HDP ile önemli ölçüde geçişler gösteriyor.

MHP-AKP arasında önemli oy kaymaları gözleniyor. Fakat Nisan 2017 Referandum sonuçları göz önüne alındığında MHP seçmeninin iki gruba ayrıştığı söylenebilir. 2017 Referandumunda Hayır oyu veren MHP seçmeninin ne kadarının tamamen partiden ayrılacağı (AKP veya İP’ye gideceği) 24 Haziran seçimlerinde belli olacak.

HDP, Haziran 2015 seçimlerinde (2014 Cumhurbaşkanı seçimlerine göre) oylarını en çok artıran parti olmuştu. Bu artışın en önemli kaynağını Cumhurbaşkanı seçimlerine katılmayan seçmenler oluşturmuş (1.6 milyon kişi). Buna ek olarak HDP, Erdoğan ve İhsanoğlu’na oy veren yaklaşık 1 milyon kişinin de oyunu almış. Kasım 2015 ve 2017 Referandumu’nda HDP’nin oyları büyük ölçüde seçmenlerinin seçim dışına çıkması ve kısmen de AKP’ye oy vermesi ile azalmış.

Oy geçişlerine ilişkin analiz sonuçları, 24 Haziran seçimlerinin de nasıl sonuçlanabileceği konusunda bilgi veriyor. 24 Haziran seçimlerini belirleyecek olan 3 faktör öne çıkıyor:

  1. HDP seçmeninin seçim dışına çıkma eğiliminin devam etmesi durumunda HDP Kasım 2015’deki oy oranına ulaşamayacak ve %10 barajını aşamayacak. Bunun aksine, HDP’nin Kasım 2015 ve Nisan 2017’de seçim dışı kalan (ve kısmen AKP’ye giden) seçmenlerden tekrar oy alabilmesi durumunda Haziran 2015’deki orana ulaşması, yani %10 barajını aşması mümkün olacak. HDP’nin baraji aşıp/aşmaması 24 Haziran seçim sonuçları açısından belirleyici bir unsur.
  2. Tahmin sonuçlarına göre MHP’nin Kasım 2015’deki 5.6 milyon seçmeninin %80’i 2017 Referandumunda Hayır oyu vermiş. Bu oyların ne kadarının İP’ye geçeceği MHP’nin kaderini belirleyecek. İP diğer partilerden ve şimdiye kadar seçim dışı kalan seçmenden de bir miktar oy alabilir.
  3. AKP’nin oy geçişleri %10-20 düzeyinde olabiliyor. 24 Haziran’da AKP seçmeninin Haziran 2015’de olduğu gibi önemli ölçüde seçim dışı kalması durumunda Cumhur İttifakı TBMM’nde %50 çoğunluğu sağlayamayacak.


Parti bazında detaylı gözlemler

AKP

2014 Cumhurbaşkanı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan yaklaşık 20.6 milyon, Haziran 2015 seçimlerinde ise AKP 18.3 milyon oy almış. 2014’te Erdoğan’a oy veren seçmenlerin önemli bir bölümü (1.7 milyon) Haziran 2015’de “Seçim Dışı” kalmış (oy vermemiş veya geçersiz oy vermiş, 1 milyondan fazlası MHP’ye ve bir kısmı da (yaklaşık 500 bin kişi) HDP’ye oy vermiş.

AKP’nin Kasım 2015 seçimlerinde oy oranını artırmasının temel nedeni, Haziran 2015’de oylarına ek olarak MHP’den (1.4 milyon), seçim dışı kalan seçmenden (2.6 milyon) ve SP+BBP’den (600 bin) oy alabilmesi olmuş. Bu oyların 1.2 milyonu Nisan 2017 referandumunda tekrar seçim dışı kalmış ve küçük bir kısmı (600 bin) Hayır’a gitmiş.

AKP’nin Haziran-Kasım 2015 arasında oyları %25 artmış, Nisan 2017 Referandumu’nda ise Kasım 2015’deki seçmenlerinin yaklaşık %10’u Evet oyu vermemiş. Bu durum AKP seçmen sayısının iki seçim arasında %10-20 düzeyinde değişebileceğini gösteriyor. AKP’nin oy geçişgenliğinin en çok “seçim dışı”na ve MHP’ye yönelik olduğu görülüyor.

AKP oylarındaki geçişkenlik HDP’nin güçlü olduğu illerde farklılık gösteriyor. Bu bölgede Ağustos 2014’de Erdoğan’ın aldığı oyların önemli bir kısmı (yaklaşık %18’i) Haziran 2015’de HDP’ye gitmiş. HDP’ye giden bu oyların yaklaşık yarısı Kasım 2015’de AKP’ye dönmüş, Nisan 2017 Referandumu’nda ise hemen hemen aynı sayıda HDP seçmeni “Evet” oyu vermiş. HDP’nin güçlü olduğu illerde MHP’nin oyu az olduğu için, AKP-MHP arasındaki oy geçişleri de az olmuş.

CHP

Bir bütün olarak bakıldığında oy geçişlerinin en az olduğu parti CHP’dir. Ağustos 2014’de Ekmeleddin İhsanoğlu için oy kullanan seçmenlerin 10 milyonu Haziran 2015’de CHP’ye oy vermiş, Haziran 2015’de CHP’ye oy veren 10.4 milyon kişi Kasım 2015’de de aynı yönde oy kullanmış. Kasım 2015’de CHP’yi tercih eden seçmenlerin de hemen hepsi Nisan 2017 Referandumunda “Hayır” demiş. CHP seçmeni ile “seçim dışı” arasında kısmi geçişler olmakla birlikte, “seçim dışı” olarak tanımlanan seçmenin seçimlere yeni katılan/seçimlerden çıkan seçmeni de kapsadığı göz önüne alındığında, bu geçişkenliğin çok fazla olmadığı söylenebilir.

CHP’nin oy geçişlerinde bölgeler arası ciddi bir farklılık bulunmuyor.

HDP

HDP’nin “seçim dışı” grubu ile oy geçişkenliğinin olduğu görülüyor. 2014 Cumhurbaşkanı seçiminde Demirtaş’ın 3.9 milyon oy almasına karşın Haziran 2015 seçimlerinde HDP’nin oyu 5.8 milyona çıkmış. HDP’nin oylarındaki yaklaşık %50 artış yoğun bir tartışma konusu olmuştu. Tahmin sonuçlarımıza göre 2014-2015 arasında HDP’nin oyunun artmasını sağlayan en önemli etken, 2014’de oy kullanmayan 1.6 milyon kişinin Haziran 2015’de HDP’yi tercih etmesiydi. Bir başka deyişle HDP oy kullanmayan önemli bir kesimini ilk kez parti olarak girdiği seçimlerde (Haziran 2015) kendisine çekebilmiş. Ayrıca 2014’de İhsanoğlu’na oy veren yaklaşık 500 bin kişi Haziran 2015’de HDP’ye oy vermiş. Haziran 2015’de HDP, Cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan’a oy veren 500 bin kişinin de oyunu almış.

HDP’nin Haziran 2015’den Kasım 2015’e oyu yaklaşık 1 milyon azaldı. Bu azalışta en büyük payı “seçim dışı”na giden, yani oy kullanmayan/kullanamayan seçmenler oluşturmuş (yaklaşık 650 bin kişi). Kasım 2015’de HDP’den AKP’ye yaklaşık 300 bin ve CHP’ye 170 bin oy kayması olmuş. 2017 Referandumunda Kasım 2015’de HDP’ye oy verenlerin büyük bir kısmı Hayır oyu vermiş (3.7 milyon), Evet diyenlerin sayısı 400 binde kalmış. 2017 Referandumunda da HDP’nin “seçim dışı”na çıkan seçmen sayısı oldukça fazla (700 binden fazla).

Haziran 2015 ve Kasım 2015 seçimlerinde bazı CHP seçmenlerinin HDP’ye seçim barajını aşması için oy verdiği iddia edilmiş ve bu oylar “emanet oy” olarak tanımlanmıştı. 2014’de İhsanoğlu’na oy veren 500 bin kişi Haziran 2015’de HDP’ye oy vermiş. Buna ek olarak Haziran 2015’de CHP’ye oy veren 35 bin kişi Kasım 2015’de HDP’ye oy vermiş. Bu sayılar CHP’den HDP’ye geçen ve “emanet oy” olarak tanımlanan oyların üst sınırını gösteriyor. Haziran 2015’de HDP’ye oy veren 170 bin kişinin Kasım 2015’de CHP’ye oy verdiği göz önüne alındığında (emanet oylar dahil) CHP-HDP arasındaki oy geçişinin 200-500 bin arasında olduğu söylenebilir.

HDP’nin oyları 2014’de Demirtaş’ın aldığı oya göre 2015 Haziran’ında yaklaşık 2 milyon artmış. Bu artışın bir milyonu HDP’nin, 200 bini CHP’nin, 100 bini AKP’nin güçlü olduğu illerde, 300 bini diğer illerde ve 350 bini İstanbul’da gerçekleşmiş. Tüm bölgelerde HDP’nin oylarındaki artışın en önemli kaynağı Referandum’da “seçim dışı” kalan seçmen olmuş. CHP’nin güçlü olduğu illerde İhsanoğlu’na oy veren seçmenden HDP’ye yönelik (oransal olarak önemli) bir geçiş olmuş (yaklaşık 200 bin oy).

HDP’nin güçlü olduğu illerde Cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan’a oy veren önemli bir kesim (275 bin kişi) Haziran 2015’de HDP’yi tercih etmiş, Kasım 2015’de HDP’den AKP’ye 135 bin, Kasım 2015’den 2017 Referandumuna HDP’den Evet’e 240 bin kişi geçmiş. Bir başka deyişle AKP, Haziran 2015’de HDP’ye giden oylarını Nisan 2017’ye kadar geri almıştır. HDP’nin Kasım 2015’de oylarının azalmasının ve HDP’nin güçlü olduğu illerde 2017’de Referandumda Hayır oylarının (HDP seçmeni sayısına göre) azalmasının en önemli nedeni HDP seçmeninin seçim dışı kalması olmuş (Kasım 2015’de 260 bin, 2017 Referandumunda 400 bin kişi). Bu veriler HDP’nin güçlü olduğu bölgelerde Kasım 2015 ve Nisan 2017’de HDP oylarındaki azalmanın en önemli nedeninin HDP seçmeninin oy kullanmaması veya kullanamaması olduğunu gösteriyor.

HDP’nin güçlü olduğu illerden biri de İstanbul. İstanbul’da da Haziran-Kasım 2015 ve Haziran 2015-2017 Referandumu arasında seçim dışına çıkan seçmen oranı, HDP’nin güçlü olduğu illerdekine yakın. HDP’den AKP’ye oy geçişleri ise İstanbul’da çok fazla değil. Bu sonuç, İstanbul’da HDP seçmeninin HDP’ye oy vermemesi durumunda diğer partilere de oy vermediğini gösteriyor. HDP’nin güçlü olduğu illerde AKP ve HDP arasında (HDP oylarının %10, AKP oylarının %15-20’si düzeyinde) önemli bir oy geçişi var.

MHP

MHP’nin Haziran 2015’de aldığı yaklaşık 7.4 milyon oyun 3.7 milyonu İhsanoğlu’na ve 1.1 milyonu Erdoğan’a oy veren seçmenler. Cumhurbaşkanı seçiminde seçim dışı kalan 2.5 milyon seçmen de Haziran 2015’de MHP’ye oy vermiş. Bir başka deyişle Cumhurbaşkanı seçiminde Haziran 2015’deki MHP seçmeninin yarısı İhsanoğlu’na oy verirken, %35’i oy vermemiş, %15’i de Erdoğan’a oy vermiş. Kasım 2015 seçimlerinde ise, Haziran 2015’deki MHP seçmeninin önemli bir kısmı AKP’ye oy vermiş (1.4 milyon kişi), bunun yaklaşık yarısı kadar seçmen de oy kullanmamış.

Nisan 2017 Referandumunda MHP’nin parti olarak “Evet”i desteklemesine karşın, Kasım 2015’de aldığı 6.5 milyon oyun sadece 600’bini “Evet”e dönüşmüş, çok büyük bir çoğunluğu ise (4.5 milyon) “Hayır” oyu vermiştir. 450 bin MHP seçmeni Referandumda seçim dışı kalmış.

Bölgesel düzeyde, MHP’den AKP’ye olan oy geçişgenliği, AKP’nin güçlü olduğu illerde Türkiye ortalamasının üzerinde, İstanbul’da ise ortalamanın altında olmuş.

MHP-AKP arasındaki oy geçişgenliği, 2015 seçimleri baz alındığında MHP oylarının %20-25’i düzeyine ulaşıyor. Kasım 2015 seçimi ve 2017 Referandumu sonuçları birlikte değerlendirildiğinde, MHP’den AKP’ye kayışın büyük ölçüde tamamlandığı söylenebilir. Partinin politikasına rağmen 2017 Referandumunda “Hayır” oyu veren MHP’li seçmenin önemli bir kısmının 24 Haziran seçimlerinde İyi Parti’ye (İP) geçeceği söylenebilir.


  1. Bu yazı ilk önce Türkiye’nin bağımsız Bilim Akademisi çatısı altında oluşmuş popüler bilim platformuSARKAÇ’ta yayımlanmıştır.

  2. Bildiğimiz kadarıyla bu yöntem kullanılarak Türkiye üzerine en kapsamlı çalışmalar cilekagaci.com sitesi tarafından yapıldı. Bu çalışmada aynı yöntem kullanılmakla birlikte oy grupları kısmen farklı tanımlandı. Bu farklılığa karşın iki çalışmanın tahminleri büyük ölçüde çakışıyor. Son 4 seçimdeki oy geçişleri bir bütün olarak değerlendirildiği çalışmamızdaki tahminler R programı ile ei paketi kullanılarak yapıldı, şekiller networkD3 paketi ile hazırlandı. Yöntem hakkında detaylı bilgi, ei paketinden veya cilekagaci.com’un ilgili yazılarından temin edilebilir. R, ei ve networkD3 açık kaynak kodlu özgür yazılımlardır ve ilgili bağlantılardan ücretsiz temin edilebilir.