KKTC TANITIM ANA SAYFA

KIBRIS ADASI

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Tarihi

Tarih Öncesi Kıbrıs Adası

İlk Çağlarda Kıbrıs

Roma Dönemi

Bizans Dönemi

Haçlılar Dönemi (I.Richard) 

Lüzinyan Dönemi

Venedik Dönemi

Osmanlı Türk Dönemi

İngiliz Dönemi

Kıbrıs Cumhuriyeti

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti


KKTC ŞEHİRLER TANITIM

Lefkoşa

Gazi Mağusa

Girne

Güzelyurt

İskele-Karpaz

Lefke


Kültür


DOĞAL YAŞAM

Flora

Fauna


KKTC'de Lüzumlu Telefonlar

ODTÜ KKK ANASAYFA

 

 

 

KIBRIS

 

Kıbrıs (CYPRUS)’ın ismi konusunda farklı açıklamalar mevcuttur. Türkçede Kıbrıs, Arapçada Kubrus (Kubruş), Batı dillerinde “Cyprus, Cypre, Gipros, Cypren” olarak adlandırılan ada, Hitit kaynaklarında Alaşya (Alasya) ve Mısır kaynaklarında Asi olarak geçer. Asurlularda Yatnana veya Ya, İbranilerde Kittim denilen Kıbrıs, Kypros olarak ilk defa Homeros’ta geçer. Kıbrıs isminin, Ana Tanrıça Kibele’ye bu adada verilen Kipris’ten geldiği de kaynaklarda yer almaktadır. Ayrıca, adanın isminin burada bolca bulunan Kına çiçeğinin (Lawsonia alba)  İbranice karşılığı olan Kopher, yine adada bolca bulunan bakırın Latince karşılığı olan Cuprum veya Batı dillerine Copper ve Kopher olara geçen bakırın Akadca aslı ve Latincede servi (Cupressus sempervirens) anlamına gelen Cypress kelimesinden geldiği de tezler arasındadır. En çok kabul gören tez de Kıbrıs metali anlamına gelen -ki bu bakırdır- Latince aes Cyprium ya da kısaltılmış haliyle Cuprum’dan geldiğidir.

Bunların yanında Kıbrıs, Yunan güzellik ve aşk tanrıçası Afrodit bu adada doğduğu için Afrodit’in adası Afrodisia ve Amatosia olarak da adlandırılır. Ayrıca adanın zenginliğinden dolayı adaya Yunanca Makaria yani kutsanmış ismi de verilmiş, işgal eden milletlerin adıyla Mionis, Esfekia ve Lefke yakınlarındaki Depa (Soli) şehrinin Kralı Philocyprus’un adından esinlenilerek Cyprus ve bir şehir adı Pagos olarak da anılmıştır.[1]

 

COĞRAFİ KONUMU

 

Kıbrıs, Sicilya ve Sardinya’dan sonra Akdeniz’in üçüncü büyük adası olup, Kuzey Doğu Akdeniz bölgesinde kuzeye doğru Anadolu Platosu ve güneye doğru burnuyla Afrika tabakasının arasında yer alır. Kıbrıs Adası’nın yüzölçümü, 9251 km² olup uzunluğu doğu-batı ucu arasındaki maksimum uzunluğu 225 km ve genişliği de 96,5 km’dir. Kıbrıs Adası, kuzeyinde Türkiye’ye 60 km, batısında Suriye’ye 100 km ve Lübnan’a 150 km ve güneyinde Mısır’a 330 km ve Akdeniz’de bulunan Girit ve Rodos adalarına sırayla 370 km ve 500 km uzaklıktadır. Ada, Asya, Afrika ve Avrupa kıtalarının geçiş noktası ve büyük uygarlıkların oluştuğu merkezi bir noktada yer alır.

Bilimsel kaynaklara göre Kıbrıs Adası’nın 3 milyon yıl önce oluştuğu ve adada canlıların da aynı dönemde ortaya çıktığı tahmin ediliyor. Adada ilk yaşam kanıtlarına ait izler Beşparmak Dağları’nda bulunmuştur. Ada Anadolu’ya çok yakın olduğu buradaki insan yerleşiminin MÖ 8000’den önce olduğu ifade edilir.

 

 

 

 

Kıbrıs adası, dünyada jeolojinin, bir yerin doğal çevresi ve sosyo-ekonomik ve ilk çağlarda olduğu kadar modern çağlarda da tarihsel evriminde en önemli faktör olduğu birkaç yerden biridir. Ada, eşsiz ve karmaşık jeolojik olaylar sonucunda oluşmuş ve bu özelliğiyle uluslararası bir coğrafik vitrin olmuştur.[2]

Kıbrıs Adası, girintili çıkıntılı yapısı ve 782 km uzunluğundaki sahilleriyle kendine has bir jeolojik yapıya sahiptir. Kıbrıs 35º kuzey paraleli ve 35º doğu meridyeni üzerinde yer alır. Ada kuzeyinde Kormakiti Yarımadası’ndan başlayarak Karpas Yarımadası’na doğru uzanan ve en yüksek zirveleri 1000 metreyi nadiren aşan Girne ve Karpas Dağları, güneyinde Trodos Dağları ve bunlar arasında 100 km uzunluğunda, 10–15 km genişliğinde bir alçak sahadan meydana gelir. Adanın doğuda ve batıda uç noktalarını oluşturan Andreas ve Drepe burunları arası 227 km ve güney ve kuzey istikametindeki uç noktaları olan Gata ve Kormakiti burunları arası 97 km’dir. Ada, yapı ve yeryüzü şekilleri ile Anadolu’nun Toros sistemi içinde kabul edilir. Hatay’daki dağ ve ovalar 130 km güney batıda, Kıbrıs’ta deniz seviyesi üzerine çıkarak aynı özelliklerle devam eder. Derinliği birkaç yüz metrelik bir denizaltı platformu ile Anadolu’ya bağlı olan adanın temeli batıda ve güneyde 2000 metreden daha derin denizaltı çukurlarıyla çevrilmiştir.

Kıbrıs Adası’nda yer alan Trodos dağı, karışık bir jeolojik oluşum ile deniz seviyesinin 8000 metre altında ve 2000 metre göğe doğru uzanan 90 milyon yıllık okyanus kabuğu ofyolit (ophiolit) dilimidir. Yakın dönemlerde jeologlar, çam kaplı Trodos Dağları’nın tam bir okyanus litosferinin enine kesitini gösterdiğini ortaya çıkardılar. Trodos masifleri dünyadaki az deforme olmuş ofyolitlerinden biridir ve onun kademeli yükseltmeler sonucu oluşan eşsiz tepe yapısı onun karmaşık tabaka yapısı üzerinde araştırma yapılmasını ve örnek alınmasını kolaylaştırır. Trodos ofyolitinin doğası ve onun bol mineral deposu yoğun şekilde araştırıldı ve okyanus litosferi yapısı, şekil değiştirmesi, yerleşmesi, metalürjisi olduğu kadar kökeni ve dünyanın diğer bölgelerindeki ofyolit yapılarının evriminin ve genelde dünyanın jeolojik evriminin anlaşılmasında çok önemli rolü oldu.[3]

Bu coğrafik özellikleri ve yeryüzü şekillerinden dolayı Kıbrıs Adası, tarıma elverişli bir iklim yapısına sahiptir. Ada, yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılık ve yağışlı geçer. Yağışlar alçak bölgelerde yıllık 300 mm iken Trodos dağlarında yıllık 1000 mm’dir ve adaya su sağlar. Adadaki tabiatın bu özelliği, birçok sebze ve meyve çeşidinin hatta tropik muz ve avokado yanında soğuk iklimlerde yetişen elma ve kiraz’ın da bu adada yetişmesine imkân sağlar. Özellikle Kuzey Kıbrıs bölgesi tarımsal verimlilik açısından bu sebze ve meyve çeşitliliğinin en güzel örneklerini sunar. Kıyı bölgesindeki narenciye ağaçlıkları dağlık bölgelere doğru uzanan zeytin ve Keçiboynuzu (Harnup) ağaçları tarımsal çeşitlilik ve gelir kaynakları sağlamak açısından önemlidir. Tarihsel olarak da Kıbrıs bir tarım ülkesidir. Adanın ormanları, tarım üretimi, doğal güzellikleri Kıbrıs’ı yaşamak için çekici bir yer haline getirmiştir. Adada en büyük endüstri tarımdır ve Kuzey Kıbrıs da bu geçerlidir. Kuzey Kıbrıs’ta tarım iki türlü yapılmaktadır. Yağmura dayalı veya kuru toprak tarımı ile tahıl ürünleri, hayvan yemi saman, tütün, zeytin, keçiboynuzu, badem ve şaraplık üzüm yetiştirilir. Sulama tarım ile narenciye, kışın yaprakları dökülen ağaçların meyveleri, patates, sebze, sofralık üzüm ve muz yetiştirilir. Kuzey Kıbrıs’ta 1,5 milyon zeytin ağacı vardır ve sadece birkaçı bahçede yetiştirilmektedir. Süs bitkisi olarak yetiştirilen ağaçlar bütün Kuzey Kıbrıs’ta özellikle kıyı kesimlerinde keçiboynuzu ve diğer ağaç türleriyle birlikte görülür.

Kuzey Kıbrıs, şarap üreticiliği konusunda da önemli bir geçmişe sahiptir ve tahıldan sonra en önemli üreticiliği şarap konusundadır. Özellikle Karpaz bölgesi ve Girne’deki dağlık bölge şarap üreticiliği konusunda meşhurdur. Kara üzüm ve az ölçüde de beyaz üzüm yetiştirilir. Bu üzümler genellikle şarap üretimi için kullanıldığı gibi kurutulmuş üzüm olarak ve alkol üretiminde de büyük ölçüde kullanılır. Şarap üretimi genellikle köylerde ve modern cihazlara sahip olan kooperatiflerce yapılır. Sofralık üzüm de aşağı bölgelerde yetiştirilir ve ihraç için yetiştirilen sultana üzümleri en başta yer alır.[4] Eşsiz tabii çevre, mineral zenginlik ve stratejik coğrafi konumu adanın tarihsel ve kültürel evrimindeki en önemli faktörlerdir. Öte yandan genel olarak Kıbrıs adası ilkçağ’ın başlangıcında kesif ormanlarla kaplı olduğu, fakat bakır ve gümüş madenlerinin işletilmesi, gemi inşaatı ve Mısır gibi ormanları olmayan ülkelere yapılan odun ihracatı yüzünden ormanlarının büyük tahribata uğradığı bilinmektedir.

Bugün de adada verimli tabii özellikler var olmakla birlikte küresel ısınma sonucu değişen iklim dengeleri ve yağışların azlığı ve adalıların çevre bilincinin yetersiz oluşundan dolayı su sorunu yakın gelecekte verimliliği etkileyecek gibi görünmektedir.[5]

 

KAYNAKLAR:


[1] Osmanlı İdaresinde Kıbrıs (Nüfusu-Arazi Dağılımı ve Türk Vakıfları), Ankara; T.C. Başbakanlık Yayınları, 2000, s.4–5.

[2] Monuments and Sites Cyprus, Cyprus; National Committee of  ICOMOS, 1996, s.3–5.

[3] Monuments and Sites, s.3-5.

[4] North Cyprus Almanack, Kemal Rüstem (ed.) ve diğerleri, London; K.Rustem &Brother 1987, s.86.

[5] North Cyprus Almanack, s.83–86; Monuments and Cites,s.3–5; Osmanlı İdaresinde Kıbrıs, s.3–4.