Buharlı makinalarda çalıştığımız o meşhur yıllardı. Balıkesir'den
Piribeyler'e yük treni gitmiştik 56 511 makina ile. İş çok. Her
istasyonda manevra, her istasyonun da manevrası ayrı. Mesela Çandır
(Tavşanlı-Balıkesir arası Km 247+988) istasyonunda (şimdi kapalı)
pancar manevrası. Mezitler (Km 218+117) istasyonunda fazla hamule
kesilir, veya eğer kendi hamulemiz müsait ise, daha önce kesilen hamule
ile yükümüzü tamamlar yola öyle devam ederdik. Genelde biz de hamule
keserdik. Dedim ya iş çok. Dursunbey'e (Km 172+886) vardık mı, odun
rampası manevrası canımıza yeterdi. Ayrıca vezin yapardık. Yani tartı
yapardık. Gerek kendi getirdiğimiz hamuleyi, gerekse orda dolan
hamuleyi. Orada da iş bitti mi ver elini Sindirler( Km 158+852) (şu an
orası da kapalı) orda da bir iki tıkırdadık mı, doğru Piribeyler (Km
143+802). Oraya vardığımızda saat 15:30 veya 16:00 civarı olmuştur ki,
o da erken gidersek. Çünkü Balıkesirden çıkışımız sabah 05,30 idi.
Bilirsiniz bir de bu işin dönüşü var. Yani Piribeyler'den, Balıkesir'e.
Piribeyler istasyonunda kömür ihtiyacımızı karşılıyamadığımızdan,
tenderde arka tarafta kalan kömürü çekmemiz lazımdı. Birimiz kömürü
çeker iken, birimiz de cendereden su alır. Makina yağlanır, yani
biyeller ve tekerler yağlanır. O işler de bittikten sonra,dönüş için
yeni ateş için ateş dökülür. İşte iki kişi bu ateşi döker iken en
olmayacak şey oldu ve ateş dökmemize yarayan gelberi dediğimiz alet
kırıldı. O gün o servisi tamamladık ama, nasıl tamamladığımızı gelin
bize sorun.
...