BİR MAKİNİSTİN GÜNLÜĞÜ-1




...


Akşamdan başlar bir makinistin işe gitme telaşı bir bilinmezlik, bir bilmezlik ile.

Akşamdan telefonla öğrenilen tarife ile evde herkesi alır bir tatlı telaş. Baba sabah erkenden işe gidecektir . Eğer bir günlük yola gidilecek ise pek bir değişiklik olmaz evin hanımı için. Baba sabah gidip, akşam gelecektir eve.Bir sefer tası yemek, kahvaltılık sefer taslarına, biraz peynir,  biraz zeytin ve şayet taze yumurta varsa evde iki tane de yumurta kaynatılır, çay şeker kavanozları kontrol edilir,  ki genelde boş olur bunlar. Çünkü yolda ömür ile onlar tüketilir.

Gelen misafire en çok onlar ikram edilir . Atalarımız, bir fincan kahvenin hatırı kaç sene sürer söylemişler de çayın hatırına ömür biçmemişler.

Varsın biçmesinler, zaten makinist de onları hiç karşılıksız beklemeden içirmiştir gelen murakebe elemanlarına veya arkadaşlarına. Nerden nereye gitti konu bakar mısınız? Biz yine konumuza dönelim.

Şayet baba 2-3 günlük yola gidecekse, evde ayrı bir telaş. Çünkü bir sefertası ile savuşturulamayacağına göre bu sefer çanta daha sağlam olmalı, makinistin deyimi ile.

Yani daha çok yiyecek olmalı. Salata malzemesi olmalı. Anlayın işte canım, salata malzemesindeki kastım öyle ahım şahım içinde şu bu olan salata değil,  çoban salatası dediğimiz, domates, biber, salatalık ve bir iri baş soğan olan zerzavat.

Ve akşamdan başlar evde sıkıyönetim, baba erken gidecektir işe, gürültü yapmamaları tembih edilir çocuklara. Ayrıca televizyon sesi, keza ona göre ayarlanır.

Baba yattıysa, evde gidip gelmeler parmak uçlarında olur. Kuğu Gölü Balesini oynayan balerinler gibi, çünkü başka şansları yoktur gibi. Baba uyuyamazsa, ya kalkıp bir şey derse korkusu var. Zaten kimse de istemez işe yorgun gitmeyi. Bütün makinist’er bilir, yaptığı işin sorumluluğunu, yaptığı işin hata götürmeyeceğini.

Sabah erkenden kalkar baba ile evin hanımı da. Çanta hazırlanacaktır. Adeta herkes işini bilir gibi, evin hanımı çanta hazırlaren, beyi de giyinir. Beyi giyinirken hanım da, beyinin yola götüreceği pijama veya eşofman her ne ise onları katlayıp, poşete koyduktan sonra çantanın içine en üst tarafa veya, sefer taslarını destekleyecek şekilde çantaya yerleştirilir.

Kontrol edilir her şey, çocuklar uyurken, onlar farkına varmadan alınlarına hiç dönmeyecekmiş gibi bir öpücük kondurulup, yavaşça kapıları çekilir. Evin hanımı kapıya kadar geçirmektedir beyini. Hellaşılır orada. Ne olur ne olmaz, gidip de dönmemek var, gelip de görmemek var. Haydi Allah’a ısmarladık denir. Evin hanımı, "bey yolun açık olsun Allah kaza bela vermesin" der ve arkasından dua ile uğurlar.

Yola çıkmıştır artık. Ve o ne bir bey ne de bir babadır. Artık o bir makinist’tir.

...


İçindekiler Sayfasına