New Horizons Görevi Beklentileri Aştı
Bu yazı ilk olarak ODTÜ Amatör Astronomi Topluluğu'nun (ODTÜ AAT) gokyuzu.org web sayfasında yayınlanmıştır.
Kaynak: Phys.org
NASA’nın New Horizons (Yeni Ufuklar) görevi, adından da anlaşılabileceği gibi, tam anlamıyla bilimsel ufkumuzu genişletmekle ilgili. Cüce gezegen Plüton ve uydularının keşfedilmemiş dünyasını ziyarete çıkan uzay aracı, gün geçtikçe daha fazla değerli bilimsel veri göndermeye devam ediyor. Yeni bulgular gökbilimcilerin, Güneş’in gökyüzünde ancak küçük parlak bir nokta halinde parladığı Güneş Sistemi’nin köşelerinde saklı gizemlerini ortaya çıkarmasında yardımcı olabilir.
Fairfax, Virginia’daki (ABD) George Mason Üniversitesi’nde Gezegen Bilimleri ve Astronomi profesörü, aynı zamanda New Horizons araştırmacısı olan Michael E. Summers, görevin çoktan tüm beklentileri aştığına şüphesiz ikna olmuş durumda.
“New Horizons uzay aracından şu ana dek elimize ulaşan bilgiler daha şimdiden bize Plüton’un tarihi, nasıl evrildiği ve yüzey ile atmosferinin nasıl etkileştiği üzerine tamamen yeni bir bakış kazandırdı,” diyor Summers, Phys.org’a. “Hem Plüton hem Charon’un görüntüleri parmak ısırtan cinsten, ve bize bazı olağanüstü sürprizler yaşattı. En önemlisi, bu bilgiler dış Güneş Sistemi’ndeki küçük cisimlerin nasıl evrildiği hakkında tamamen yeni sorulara kapı açtı.”
Bilim adamlarının tahminlerine göre Plüton gibi buzlu cüce gezegenler, dört milyar yıldan daha önce oluşmuş “antik kalıntılar”. Daha büyük dış gezegenlerin oluşumları sırasında topladıklarının dışında kalan cisimler oldukları için, bu cisimler gezegen oluşumu hakkında bize çok şey öğretebilir.
En kafa karıştırıcı keşiflerden biri de bu buz kaplı dünyada bulunan azot gazı. Plüton yakın geçişi sırasında New Horizons, cüce gezegenin yüzeyi ile azot gazı hakimiyetindeki atmosferinin çarpıcı resimlerini gönderdi. Plüton’un ufak kütlesi, atmosferinden her saat yüzlerce ton azotun uzaya kaçmasına izin veriyor. Bilim adamlarının kafasını karıştıran soru ise, tüm bu azotun nereden geldiği...
“İşte bu büyük bir soru, ve araştırma ekibimiz tarafından şu an uzun uzadıya tartışılmakta,” diyor Summers. “Azot atmosferi Plüton’dan çok uzak mesafelere kadar varıyor, yüzeyin bin kilometre yukarısından da fazla. Bu, Plüton’un atmosferinin gezegenden hidrodinamik bir şekilde kaçtığı görüşünü destekliyor.”
New Horizons’ın baş araştırmacısı Alan Stern’e göre, büyük olasılıkla Plüton, iç kısımlarından yüzeyine etkin bir şekilde azot besliyor ki bu da muhtemelen halihazırdaki gayzer ve buz volkanlarının varlığını işaret ediyor.
Azot keşfinin yanı sıra araştırma ekibine bol miktarda bilimsel veri ulaştı ve içlerinden en önemli bulguyu seçmek onlar için çok zor.
“Yalnız tek bir keşfi seçmek imkansız. Ama ilk sıralarda Plüton’un ekvatorundaki, devasa bir buzul izlenimi uyandıran, muhtemelen azot, metan, ve belki diğer buzlardan oluşan alan olurdu,” diyor Summers.
Summers ayrıca, Plüton ve Charon’un yüzeylerinin görünüşe göre “taze” doğasının, jeolojik olarak “genç” olduklarını işaret edebileceğinin de kendisinin New Horizons’ın en önemli bulguları listesinde olabileceğini belirtiyor. Bir diğeri de, uzay aracının en yakın geçişinden sonra geriye Plüton’a bakarken gördüğü küresel pus katmanı olabilir.
“Arkadan aydınlatılmış atmosferik pus Plüton’a bir ‘hale’ görünümü vermişti,” diye ekliyor Summers.
Plüton karşılaşması sırasında uzay mekiği tarafından alınan gözlemsel verinin henüz çok küçük bir kısmı New Horizons ekibine ulaştı. Kalan veri önümüzdeki haftalar ve aylarda alınacak.
“Yüksek çözünürlükte daha fazla görüntüye, bir de yüzey ve atmosferin yüksek spektral çözünürlüklü gözlemlerini bekleyebilirsiniz,” diye belirtiyor Summers.
New Horizons, 14 Temmuz’daki Plüton yakın geçişini tamamlamasının ardından Kuiper kuşağı nesneleri (KBO) üzerinde çalışmaya yoğunlaşacak. Olası hedefler henüz belirlenmedi.