56 527 Lokomotifle Bir Anı

...

Buharlı makinelerin çalıştığı yıllardı. Biz 56 527 makineyi Sivas'a, fabrikaya götürüyorduk. Balıkesir'den kâh yük trenleri ile ranforlu, kâh tek makine, dinlene dinlene gidiyorduk.

Bu sayfaların müdavimleri bilirler, buharlı makine ile çalışmak hem meşakkatli, hem de çok zevkli bir iştir.

Bizler yine yolumuza tek makine devam ederken Bor istasyonuna vardık. Vardık ama pompa durdu. Uğraş uğraş bir türlü çalıştıramadık. En son çare üst kapağı sökmeye karar verdik. Ve karar verdiğimiz gibi pompayı parçalara ayırıverdik. İç kolbom kapağı dediğimiz havayı ana depoya basan kapak kırılmış ve içinde sıkışmıştı. Hareket memurundan en yakın kaynakçı dükkanının nerede olduğunu sorduk ve öğrendik. Fakat kaynakçı hiç de tahmin ettiğimiz gibi yakın değildi. Ben kaynak yapılacak parçayı alıp kaynakçıya gittim. Kaynakçıdan gelince, sürprizin en büyüğü ile karşılaştım: Bizim gideceğimiz yöne gidecek en son tren gelip gitmişti, şayet pompayı tamir edip lokomotifimizi işletemezsek o gece de oralı olacağımız  söylendi. Yatacak yer sorun, yemek sorun, daha doğrusu orada kalacak olursak başlı başına bir sorun olacaktı.

Biraz  şans, biraz da ustalığımızın yardımı ile pompayı toparladık, belki tam olarak olmamıştı ama bizi Sivas'a kadar idare etmişti. Etmişti diyorum çünkü pompamız kâh çalışıp kâh duruyordu. Fakat biz Bor'dan çıktığımızda gecenin öbür yarısı çoktan olmuştu bile.

...
İçindekiler Sayfasına