46 224 ile Dursunbey'e Pazarcı Treni Anısı

Bir telefon kartında (4 Temmuz 2000 tarihli, 1 000 000 adet hazırlanan üçlü seri) Makinist A. Gani Evis yönetimindeki 46 224 lokomotif Çamlık'ta (Ergin Tönük Koleksiyonu).
...

Pazarcı treni dediğimiz, Balıkesir-Dursunbey arası çalışan haftada iki gün, ikişerden dört tren yapan bir trenimiz vardı. Yıl 1980lerde olacak sanırım. 46 224 ile Dursunbey'e vardık. Dönüş için hazırlık yapmaktayız. Efendim buharlı makina ile tren yapıyorsunuz, öyle ha deyince yola çıkmak imkansız. Şimdilerdeki gibi dizel ya da elektrikli makina o günlerde hayal.

Hemen torna yapıp makinanın biyellerini yağlamakla işe başlamak lazım. Biyeller yağlandıktan sonra tendere su alınıyor. Su ikmali yapıldıktan sonra Dursunbey'de depo olmadığından kömür ikmali yapamıyorsunuz. Kömürü çekmek lazım. O da bitti mi sıra işin en zor kısmına geliyor: Ateş dökmeye. Ateşi döküp tavladık mı şayet zaman kalırsa yemek yiyiyoruz. Zaman kalmamışsa hemen yola çıkılıyor. Bazen o kadar çok çabuk yapıyorduk ki, bittikten sonra geriye dönüp baktığımızda bu kadar kısa bir zamanda bu kadar çok işi nasıl oldu da bitirdik diye kendimiz bile şaşardık. Tabi ki arkasında o nefis dünyanın en güzel çayı olan matara çayını da içmeye fırsatımız olmaz. Matara çayını içerken yavaş yavaş sindire sindire yani uzun lafın kısası tadını çıkara çıkara içilmeli. Bu da matara çayının şanındandır.

Tüm hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra ateşi  döküp yeni ateşi tavlayıp taze ateş ile yola çıkacağız. Trenin hareketi için herkes bizi bekliyorken ne oldu biliyor musunuz? Ateşi kaçırdık. Çıldırmak üzereydim. Oturup ağlayacaktım neredeyse bir çocuk gibi.

Buharlı lokomotif üç şey ile gidiyor: Su, kömür ve ateş. Ateşi tekrar tavlamak için ağaç travers bulduk ocağa doldurduk üzerine ince ince kömür fayraplayıp tavlayıncaya kadar canımız çıktı.
 
Herkes bizi yola çıkacağız diye beklerken bunu yaptık kazara bile olsa. İnanın biri bana dokunsa çocuk gibi ağlayacağım. O gün iyi hatırlıyorum, Balıkesir'e kadar arkadaş ile konuşamamıştım. Kendimi hiç affetmemiştim.

...


Oğlum Alpergin, yorgun bedenini Ankara Buharlı Lokomotif Müzesinde dinlendiren 46 224 numaralı lokomotifin ateşçi tarafında (9. Mayıs. 2008).

İçindekiler Sayfasına